1 Şubat 2012 Çarşamba

Oğuz ve Annesinden Alışveriş Tavsiyeleri 2 (Baby&You- Şubat 2011)

Kocaman bir karınla ve maalesef insanın beynine pek fazla kan gitmezken oğlum için yaptığım bir diğer yanlış seçim: Puset

8 aylık hamileyken almıştık ilk pusetimizi; o zamanlar çok önemli olduğunu düşündüğümüz hafiflik ve baston gibi katlanabilme (dolayısı ile az yer kaplama) özelliğini ‘olmazsa olmaz’ zannederek. Eşimin ağır bir puseti taşıyamayacağım, açıp kapatamayacağım gibi kaygıları vardı. Oysa çıt kırıldım bileklerim ve fıtıklı belim, Polonya’da geçirdiğimiz iki kış boyunca araba yolumuzu ve bahçe kapımızı açmak için kürüdüğüm karlar ve hatta kırdığım buzlar sayesinde oldukça güçlenmişti. Ayrıca Allah, 9 aylık hem fiziksel, hem de ruhsal olarak zorlu bir alışma dönemi sonunda veriyordu bebeğimizi kucağımıza.
Her neyse?... Pek hızlı büyüyen, adı gibi güçlü bir oğlan çocuk doğuracağımı ve hızla artan kilolarını zaten uzun yıllar boyunca taşıyacağımı, dolayısı ile puset taşımanın bana vız geleceğini tahmin edemedi sevgili eşim. Koca karnımdan dolayı eğilip kalkamadığım, fazla kilo almamama rağmen pek kıvrak bir hamile de olmadığım için puset seçimine mağazada oturduğum tabure üzerinde, elimden hiç düşmeyen su şişesi ile dahil oldum. Tutma yeri konusunda hassasiyetim olduğunu hatırlıyorum bir de. (Kesinlikle o süngerimsi maddeden olmamalıydı!)

Sonuç: Bir marka hem tekstil, hem oyuncak, hem puset, hem mama sandalyesi hem vs. vs… yapamıyor. Biricik oğlumuz onun için aldığımız puseti ilk günden itibaren sevmedi, ana kucağında da pek rahat edemedi. (Her defasında arabaya kemerle bağla, sök kısmı da bir başka işkence idi.) Hele ki 6 aydan sonra ana kucağından pusetin koltuk kısmına geçtiğimizde olmazsa olmaz sandığımız baston gibi katlanabilme özelliği ikinci bir kabusa dönüştü. Puset açıldığında sırt kısmında katlanılan bölüm tümsek kalıyor, Minik Oğuz pusetinin içinde devamlı yamuk duruyor ve ağlıyordu. Tente kısmı deseniz bir facia, tıpkı ana kucağında olduğu gibi o da yamulup duruyordu. Etrafımda aynı puseti gördükçe kolaçan ediyorum; hepsinde durum aynı. E-bebek’e gittik, şikayetimizi iletmeye: ‘Bu ürün böyle; çok şikayet geliyor’ demekten başka bir yardımları olmadı. Alırken siz değil miydiniz, yağlayan ballayan, sayın ‘uzman’ bebek ürünleri satıcısı?!

Stokke Xplory!
Sonunda oğluma yeni bir puset aldık. Oğuz’u oturttuğumuzda, bundan sonra da seveceği herşeyde çıkartacağı sesle seçimini belli etti. ‘Hehehe…’
Oğuz’un o andaki mutluluğu ve sevimliliği dışında neler bu puseti seçmemizi sağladı?

Yerden yükseklik
Tüm pusetlerden daha yüksekte oturuyor bebeğiniz. Kimileri şaşırıyor; ‘Niye bu kadar yüksekte bebek, düşmez mi?’ Tabi ki alçak ya da yüksek tüm pusetlerde ve mama sandalyelerinde olduğu gibi kemerini bağlıyorsunuz bebeğinizin.
Bebeğiniz dünyayı ayakların seviyesinden değil, nerdeyse sizin seviyenizden görüyor, gözlemliyor, öğreniyor. Siz de ona daha yakın oluyorsunuz. Çok beğendiğim bir sloganları var: Explore Together / Beraber Keşfedin! Gezmeyi, dışarıda olmayı seviyorsanız, bebeğiniz uzun süreler, keyifle vakit geçiriyor pusetinde. Kural burada da işliyor: Bebek rahat ise anne-baba da rahat!
Egzos borularından çıkan kurşun vs gibi bebeğiniz için son derece zararlı maddeler genellikle yerden 1 m yüksekliğe kadar olan bölümde birikiyor. Dev parkların, ormanların olmadığı, yerlerine gecekondular ya da dev binalar dikilen memleketimizde şehir içinde ve çoğu zaman maalesef trafik kenarında gezdirebildiğimiz bebeklerimiz, yerden ne kadar yüksek olurlarsa, bu zararlı maddelerden de nispeten daha az etkileniyorlar.
Ayrıca puset asansörlü olduğu için istediğiniz yükseklikte ayarlayabiliyorsunuz; yani bebeğinizi değişik yüksekliklerde gezdirebiliyorsunuz. İtiraf edeyim ki ben en alt kademesini hemen hemen hiç kullanmadım. (ki bu kademe bile diğer pusetlerden daha yüksekte tutuyor bebeği).

Hayatı kolaylaştıran detaylar
Çok rahat sürüyorsunuz. Tekerlekleri dağ yollarında bile problem yaratmadı. Eski pusetimizle İstanbul’un çöken kaldırımlarında bile ilerleyemiyorduk.
Puseti tutma açınızı, tuttuğunuz yüksekliği ayarlayabiliyorsunuz.
Size dönük konumdayken yatak rahatlığında uyutabiliyorsunuz bebeğinizi.
Bebek dışarıya dönükken tentesinin fileli kısmını açıp bebeğinizi gözleyebiliyorsunuz.
Yağmurluk, pek çok pusette olmayan sineklik, güneşten korumak için şemsiye, ihtiyacınız olan her şeyi rahatça taşımanızı sağlayan çantaları ve birçok artısı var diğer pusetlerde olmayan.
Yürüyen merdivenlerden iki tekerlekli hale getirerek çıkartabiliyorsunuz pusetinizi. Memleketimin alışveriş merkezlerindeki otoparklarında, metrolarında, hastanelerinde her zaman asansör olmadığı için bu özelliğin çok önemli olduğunu düşünebilirsiniz. Açıkçası ben cesaret edip hiç kullanmadım. Bunun yerine biraz ileride (yürüyen) merdivenler olduğu halde içleri genç, sağlıklı insanlarla dolu gelen asansörler önünde yaşlılar, engelliler ve diğer pusetli anneler ile sıra beklemeyi tercih ettim.

Neler daha iyi olmalıydı?
Oğuz öğlen uykularını pusetinde uyuduğu için Stokke’u genellikle Oğuz’un yüzü bize bakacak şekilde kullanıyoruz. Oğuz’un içindeki kaşif git gide aktifleşmeye başlayınca Stokke’ta bile eksiklikler bulmaya başladık. Oğuz, puseti tuttuğunuz yüksekliği ayarlamanızı sağlayan kapağı ayak başparmağı ile açıp kapatmayı inanılmaz eğlenceli bir oyun zannetti: Tak tak tak… ta ki bir gün (10 aylıkken) baş parmağını buraya sıkıştırıp derisini yüzene dek. Zaten giymeyi pek sevmediği çoraplarını ve ayakkabılarını sırf burayla oynamak için hala çıkartıp duruyor. Hatta bir ara bu bölümü bir tülbent ile bağladım minik oğluma unutturabilmek için.
Bardaklık, biberonluk: Geçenlerde Oğuz en sonunda bunun da arasına tombul parmaklarını sokmayı başardı. Neden bu kadar keskin olmak zorunda?! Bu kadar konfor ve ayrıntı düşünülen bir pusette bir bebeğin en olmadık yerlere elini, ayağını sokabileceği düşünülmeli idi bence. Sonunda el parmağının derisini yüzmeyi de başardı, hatta tırnağı morardı. Tabi benim keşfetmeye pek meraklı oğlum, bir yandan acıyan elinde buz, diğer yandan diğer eli ile aynı deneyimi yaşlı ve hala meraklı gözlerle yaşamaya çalışmaya devam etti.

Bir anne ve pazarlama konusunda hiç de fena olmayan biri olarak anlayamıyorum:
Stokke’un bir dergide reklamını gördüm; dehşete düştüm. İki sayfanın anlatmaya yetmediği birçok ayrıntı düşünülerek tasarlanmış bir ürün nasıl Burcu Esmersoy kullanılarak anlatılır? Daha doğrusu nasıl anlatılamaz? B. Esmersoy (anne değil, bildiğim kadarı ile anne adayı da değil), üzerinde abuk sabuk, uçuk ötesi bir kıyafet, Stokke Xlory’i kullanıyor. İlanın sol üst köşesinde de ürünün fiyatı.
Sevgili Stokke Türkiye yetkilileri; çok güzel ve ürünü anlatan yabancı ilanlarınız var. Gayet net, ürüne odaklı. Neden onları kullanmazsınız?
Neden B. Esmersoy bir garip kıyafetle bu ürünü kullanıyor diye, bir annenin çok da kolay kazanılmayan o kadar parayı ne işe yaradığını anlatamadığınız bir dizayn için vereceğini düşünürsünüz?

Not: Stokke Xplory’nin ana kucağı yok. (Sadece port bebe ve 6 aydan sonra kullanabileceğiniz koltuklu bölüm.) Maxi Cosi ana kucaklarını bir adaptör yardımı ile Stokke pusetinizde kullanabiliyorsunuz. (ki bunda da Oğuz ve annesi kesinlikle isofixli modeli tavsiye eder.)

Minik Oğuz doğunca ne değişti? Herşey + Sloganımız ‘bebek rahatsa anne-baba da rahat’ oldu.

3 yorum:

Littledumblonde dedi ki...

merhaba, ben de 7 aylık hamileyim. uzun arastirmalar stokke modelleri cok cazip gelse de, sonucu bugaboo bee almaya karar vermistim. ancak yakin bir arkadasim 4 ay kullanilmis stokkesini 500 gibi bir rakama sattıgını soylediginde alsam mi oldum haliyle.. Siz memnunmus gibi anlamissiniz ama sonradan yorumlarinizi goremedim? Ne kdr sure kullandiginiz, hakkatten kullanisli mi? merak ettigim VW Jetta gibi bir arabanin bagajına sıgar mi? bir de ayak arasında bar olmadigi icin kaldırım indirir cıkarıken ayakla ordan destek alinamadigi icin sorun oluyor muydu? yanitlarsaniz cok sevinirim. Sevgiler
Pelin

Ebru Verimli Yüksel dedi ki...

Cok gec donebildim sorunuza, oncelikle kusura bakmayın.

Ben Stokke'tan gayet memnundum; bizimki eski model olmasına ragmen. Bu modeldeki ufak tefek konular da yeni modelde tamamen duzeltildi zaten.

Jetta'nin bagajina sigar mi bilmem. Taksilerin bagajina sigiyordu. Garanti olsun isterseniz; Kanyon'daki Nest magazasina alici olarak gidip otoparkta arabaniza sigip sigmadigini denetiyorlar.

Kaldirim ya da herhangi bir engelden gecesinde sorunu olmayan tek arabadir diyebilirim. Cunku cok saglam ve buyuk tekerlekleri var. Biz dag bayir bile ciktik.

Sevgiler.

irem dedi ki...

Xplory alttaki sepet yerine olan çantasına hiç değinmemişsiniz, işin garibi kimse de bahsetmemiş. Nedir, neler taşıyabiliriz. Bunun haricinde kullanabileceğimiz bir kanca var mı? Eşyaları taşımak çok mu zor?