10 Ocak 2016 Pazar

Dubai’de Okullarda Zorbalık Olursa... If there will be bullying at schools in Dubai...


Dubai’de tüm okullar, KHDA (Knowledge and Human Development Authority / Bilgi ve İnsan Geliştirme Merkezi) tarafından denetleniyor ve herkese açık bir şekilde okullar notlandırılıyor... Beklentinin üstünde, iyi, beklentiyi karşılıyor, beklentiyi karşılamıyor...

Her okulda KHDA’nın bir masası var. Hatta bizim okulumuzda öyle orta bir yerde ki, görmemen, görünmemen, gözlerinden bir şey kaçması mümkün değil. Geçenlerde  zorunlu bir kontrat imzaladık. Taraflar; veli, okul ve KHDA (yani devlet).

Kontratın pek çok ilginç ve son derece bağlayıcı detaylarının arasında şu madde benim çok ilgimi çekti.
-          Çocuğu ile ilgili herhangi bir psikolojik, zihinsel vs sorunu olan veli, kayıt sırasında okula durumu bildirmek zorundadır. Böyle bir bilgiyi sakladığı ortaya çıkar ise veliden çocuğunu okuldan alması istenebilir. (Yanlış anlamalara sebebiyet vermemek adına, okul bu bilgiyi size kayıtta soruyor zaten ve bünyesinde özel destek birimi olduğunu da söylüyor. Özel durumu olan eğitim alamaz anlamında anlaşılmasın.)

-          Zorbalığa karşı 0 (sıfır) tolerans. (Zorbalığın alanı son derece geniş tutulmuş: Duygusal zorbalık, fiziksel zorbalık, okul sınırları içinde, okul otobüsünde, okulla ilgili aktivitelerde ve hatta sosyal medyada zorbalığa sıfır tolerans)

-          Ellerini kendine sakla.

‘Kontrat olsa ne olur, olmasa ne olur, bu maddeler yazsa ne olur, yazmasa ne olur?’ demeyin. Adamı hoplatıyorlar.

Eğer çocuğunuz zorbalıkla ilgili bir sorun yaşıyor ise...

Önce öğretmen, çözemezse müdür, daha olmadı okulun yönetim kurulu. Duyuna kalma vs... mevzu bahis değil. Her bir birimin sorunu çözmek için ‘5 iş günü’ süresi var. Zamana bırakma, üstünü örtme dürtüsü insanın hamurunda olduğu için ve uzayan süre mağduriyeti arttıracağı ve eğitim kalitesini etkileyeceği için gayet net çözüm süresi konmuş. Her bir sorumlu birim için maksimum 5 iş günü. Adam olan, işini yapan, yapmak isteyen çözer.

Geçen yıl sevgili blogger annelerle bir sohbete katıldım. Aman Allah’ım okullarda ne zorbalık hikayeleri, ne dehşet hikayeleri... Beceriksiz, umursamaz öğretmenler,  kendini sağlama alma çabasındaki okul yönetimleri... Devlet okulları, özel okullar fark etmeden  hikayeler hep aynı...

Memleketin meclisinde yumrukların konuşması normal olunca çocukların birbirlerini saçlarından sürüklemesi, kafalarını yere vurup burnunu kanatması ‘çocuktur...’ dan öteye gidemiyor nedense.

Geçen yıl ve önceki yıllarda bizim okulumuzda da vardı, hala da devam ediyor (muş) böyle bir vak’a. Okul çocuğu atamıyor, çünkü ‘özel durumu’ var; aile mahkemeye verirse kazanıyor (muş). Çocuk öfke nöbetlerine kapılıyor, öğretmen dövüyor, arkadaş dövüyor, gözüne kestirdiğinin boynuna sarılıp boğarcasına sıkıyor. ‘Özel durum’ kapsamında yok efendim duyu bütünlemesi, ilkokul çocuğundan  imza almalar vs gibi geyikler yapılıyor. Çocuk sınıfta sandalyesini duvara fırlatıyor, kalkıp sınıfın ortasına çişini yapıyor, çocukların kafasına vuruyor,çocukların burunları kanıyor, okul aileye haber vermiyor, ‘düştü, kaza oldu’ falan diyor. Rehberlik, akıllara ziyan. Sınırı her aşan çocukta ‘O çocuğun da özel durumunu anlamak lazım.’ diye başlıyor. Mağdurlar anlayacak, sabırlı olacak, mağduriyeti kabullenecek. Rehberlik, çocuk çıldırınca ayaklarından sürüye sürüye bir sınıfa kapatacak. İşini yapmış olacak. Bu yıllardır sürüyor...

Bu çocuğa, çok ama çok yazık... O kesin. Ben rehberlik bölüm başkanı tarafından ayaklarından sürüklenişine, kafası tak tak merdivenlere vura vura indirilişine kendim şahit oldum. Bizim çocuklarımız da defalarca şahit oldu. Durum artık normal oldu. Anneye de çok sabır, ama biraz da izan. Çocuğumu kabul ettirebildiğim bir özel okul buldum, bütün bunlara göz yumarım demek çok acı değil mi? Peki ya diğer çocukların durumu? Diğer çocuklara da çok ama çok yazık değil mi?

Bir krallıkta mı yaşamanız lazım çocuğunuzun güven içinde okula gidip geldiğinden emin olmak için. Hiç olmazsa başvuracağınız bir merci olduğunu bilmek için. Bir şeyhin görevlisinin okullarda illa ki masasının mı olması lazım okulların ‘sorumlu’ olduklarının bilincinde olmaları için?.. Böyle bir kontrat, ucunda da ciddi yaptırımlar mı olması lazım okulların öğretmenlerini bilinçli, duyarlı, yetkin, çözüm odaklı seçmesi ve bu yönde eğitmesi için.

Zorbalığa karşı tolerans 0 (sıfır)’dır, eğer zorbalığı önlemek istiyorsanız. O tolerans 0,5 oldu mu, ama’lar başladı mı, bu sistem işlemez, ona eğitim denmez.

Sadece zorbalık konusunda değil tabi ki eğitim ve öğretimin herhangi bir alanında okul ve veli anlaşmazlığa düştüğünde velilerin ya da okulun KHDA’ya başvurup çözüm isteme hakkı var. Compliance and Resolution Commission (Uyum ve Çözüm Komisyonu)... Bu komisyonun, devletin bir ayağı olduğu düşünülünce aldığı tüm kararlar herkesi bağlayacağı aşikar. Kimsenin ihtiyacı olmasın yeter ki bu aşamalara, ama böyle bir kurumun olduğunu bilmek bile bence okulları daha ciddi hareket etmeye yönlendirmeye yetiyor.

Ve... son sözü KHDA söyler.

‘Okullar tehlikelerden uzak ve duygusal olarak güvenli bir ortam sağlamak zorundadır.’

Hiç yorum yok: