2 Haziran 2014 Pazartesi

Hayata Renk Ver Derneği... Baby & You Şubat 2014


‘...çünkü çocuklar kanser ile kendileri savaşamazlar!’

Hayata Renk Ver Derneği, bir avuç gönüllü tarafından Mart 2013 tarihinde kuruldu. Bir yıldan az bir süre içinde sosyal medyada binlerce takipçisi, ödüllü projeleri, Çapa Tıp Fakültesi Çocuk Servisi’nde düzenli etkinlik programları ve aynı servisteki Hematoloji Bölümü’nü yenilemeleri ile geniş bir etki alanları oldu.  Amaçları, başta kanser hastası çocuklar olmak üzere uzun süreli tedavi gören tüm çocuklara psiko-sosyal destek sağlamak ve toplumda bu konuda farkındalık yaratmak için projeler üretip hayata geçirmek.

Başlangıç noktaları kemoterapi tedavisi gören çocuklara renkli, desenli (ve tabi ki sağlıklı) maskeler üretilmesine öncü olmaktı. Ülkemizde bu maskeler genellikle yeşil ya da beyaz. Malesef hasta çocuklar; adeta hastalık, hastane kokan bu tıbbi maskeleri takmak, bu maskeler ile dışarı çıkmak istemiyorlar.

Derneğin projelerine ışık tutması için yapılan anket çalışmalarının sonuçları çok vahim. Toplumumuz malesef bu konuda da çok bilinçsiz.

Renkli Umutlar Projesi

Oyun parkında ya da çocuğunuzun sınıfında maske takan bir çocuk olsa ne yaparsınız?

Kemoterapi ve getirdikleri konusunda bilinçsiz olan şanslı çoğunluk, ya kayıtsız duruyor ya da bir çocuk maske takıyorsa ondan uzak durmayı tercih ediyor. Kendi çocuğunu da uzak tutmak istiyor; çünkü bu çocukların hastalık bulaştırabileceğini düşünüyor. Maske takmak zorunda olan çocuklar ise, hasta olmanın ağır yükü ile beraber bir de yalnızlığa sürükleniyor.

Kanser ile mücadele eden çocukların; hem bu korkutucu hastalık, hem de gördükleri ağır tedavi nedeni ile bağışıklık sistemleri çok zayıf. Bu çocukların, kendilerini  bulaşıcı hastalıklardan korumak için maske takmak zorunda olduğunu bilmeyen bir toplumuz ne yazık ki. 

Oğuz, babasından istiyor. ‘Baba, bu küçük arabadan istiyorum. Sarı istiyorum, yeşil, mavi, kırmızı, turuncu, siyah, mor... istiyorum.’ Baba dayanamıyor. Dinazor t-shirtlerinin her cinsinden, her renginden istiyor.

Kemoterapi tedavisi gören çocuklar ise zaten küçük yaşlarında hayatlarının pek çok rengi soluklaşırken hiç olmazsa rengarenk maskeler takmak istiyorlar. Zorunlu oldukları bu sevimsiz nesneye bir nebze olsun renk katmak, belki bu sayede oyun parkında bir nebze ‘cool’ olmak, belki bu sayede kendilerinden kaçmayan arkadaşlar bulmak istiyorlar.

İnstagram’da ilkokul çocuklarından, Erdil Yaşaroğlu’nun tasarımlarına kadar çok geniş bir yelpazede maske tasarımları halen oylanıyor. Seçilen tasarımların üretime geçirilebilmesi için ise maske üreten, sorumluluk sahibi bir firmanın bu üretimi üstlenmesi ve tabi ki sağlığa zararı olmayan boyalar ile bu projeyi hayata geçirmesi gerekiyor. Bu yüzden derneğin, sorumlu ve kar dışında hedefleri olan bir üretici arayışları halen devam ediyor.

Konu toplumun bilinçlendirilmesi, eğitilmesi olunca annelere ve öğretmelere tabi ki çok iş düşüyor. Derneğin gönüllü öğretmenleri aracılığı ve Milli Eğitim Bakanlığı desteği ile ‘çocukluk çağı kanseri konusunda toplumun bilinçlendirilmesi’ için Türkiye’nin dört bir yanındaki okullarda eğitimler planlanıyor. Bu konuda yayınlar hazırlanıyor.

Hayata Renk Ver Derneği Çapa Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Bölümü’nü Yeniliyor...

1999 depremi ile hasar gören bölüm o gün bugündür, eskiden depo olarak kullanılan “geçici” yerinde faaliyet gösteriyor. Hastane koşullarının yetersizliğinin üstüne bir de ailelerin maddi imkansızlıkları eklenince içler acısı bir durum ortaya çıkıyor.

Şimdilerde bu bölüm, dernek gönüllüleri ve bağışçıların katkıları ile kansorojen içermeyen özel boyalar ile rengarenk boyanmış, aydınlatmalarından yataklarına kadar çocuk dostu haline getirilmiş durumda. Ayrıca, dernek gönüllüleri tarafından devamlı yeni kitaplarla beslenen sevimli kütüphanesi, her daim çocuklar ve refakat eden anneler için dopdolu.

Bayramlarda ve yılbaşı gibi özel günlerdehediyeleri, pijama, nevresim gibi elzem ve sık sık değiştirilmesi gereken malzeme destekleri ve sıcacık gülümsemeleri ile Hayata Renk Ver Derneği üyeleri orada. ‘...çünkü çocuklar kanser ile kendileri savaşamazlar!’

 

Minik Oğuz doğunca ne değişti? Her şey + Sağlığın her an elden kayıp gidecek bir lütuf olduğunu öğrendim.  Bir lütfa sahip olmak sorumluluk getirir.

Hiç yorum yok: