‘...çünkü
çocuklar kanser ile kendileri savaşamazlar!’
Hayata Renk Ver Derneği, bir avuç gönüllü tarafından Mart 2013
tarihinde kuruldu. Bir yıldan az bir süre içinde sosyal medyada binlerce
takipçisi, ödüllü projeleri, Çapa Tıp Fakültesi Çocuk Servisi’nde düzenli
etkinlik programları ve aynı servisteki Hematoloji Bölümü’nü yenilemeleri ile geniş
bir etki alanları oldu. Amaçları, başta
kanser hastası çocuklar olmak üzere uzun süreli tedavi gören tüm çocuklara
psiko-sosyal destek sağlamak ve toplumda bu konuda farkındalık yaratmak için projeler
üretip hayata geçirmek.
Başlangıç noktaları kemoterapi tedavisi gören çocuklara renkli,
desenli (ve tabi ki sağlıklı) maskeler üretilmesine
öncü olmaktı. Ülkemizde bu maskeler genellikle yeşil ya da beyaz. Malesef hasta
çocuklar; adeta hastalık, hastane kokan bu tıbbi maskeleri takmak, bu maskeler
ile dışarı çıkmak istemiyorlar.
Derneğin projelerine ışık tutması için yapılan anket
çalışmalarının sonuçları çok vahim. Toplumumuz malesef bu konuda da çok
bilinçsiz.
Renkli Umutlar Projesi
Oyun
parkında ya da çocuğunuzun sınıfında maske takan bir çocuk olsa ne yaparsınız?
Kemoterapi ve getirdikleri konusunda bilinçsiz olan
şanslı çoğunluk, ya kayıtsız duruyor ya da bir çocuk maske takıyorsa ondan uzak
durmayı tercih ediyor. Kendi çocuğunu da uzak tutmak istiyor; çünkü bu
çocukların hastalık bulaştırabileceğini düşünüyor. Maske takmak zorunda olan çocuklar
ise, hasta olmanın ağır yükü ile beraber bir de yalnızlığa sürükleniyor.
Kanser ile mücadele eden çocukların; hem bu korkutucu
hastalık, hem de gördükleri ağır tedavi nedeni ile bağışıklık sistemleri çok
zayıf. Bu çocukların, kendilerini bulaşıcı hastalıklardan korumak için maske takmak
zorunda olduğunu bilmeyen bir toplumuz ne yazık ki.
Oğuz,
babasından istiyor. ‘Baba, bu küçük arabadan istiyorum. Sarı istiyorum, yeşil,
mavi, kırmızı, turuncu, siyah, mor... istiyorum.’ Baba dayanamıyor. Dinazor
t-shirtlerinin her cinsinden, her renginden istiyor.
Kemoterapi tedavisi gören çocuklar ise zaten küçük yaşlarında
hayatlarının pek çok rengi soluklaşırken hiç olmazsa rengarenk maskeler takmak
istiyorlar. Zorunlu oldukları bu sevimsiz nesneye bir nebze olsun renk katmak,
belki bu sayede oyun parkında bir nebze ‘cool’ olmak, belki bu sayede
kendilerinden kaçmayan arkadaşlar bulmak istiyorlar.
İnstagram’da ilkokul çocuklarından, Erdil
Yaşaroğlu’nun tasarımlarına kadar çok geniş bir yelpazede maske tasarımları
halen oylanıyor. Seçilen tasarımların üretime geçirilebilmesi için ise maske
üreten, sorumluluk sahibi bir firmanın bu üretimi üstlenmesi ve tabi ki sağlığa
zararı olmayan boyalar ile bu projeyi hayata geçirmesi gerekiyor. Bu yüzden derneğin,
sorumlu ve kar dışında hedefleri olan bir üretici arayışları halen devam
ediyor.
Konu toplumun bilinçlendirilmesi, eğitilmesi olunca
annelere ve öğretmelere tabi ki çok iş düşüyor. Derneğin gönüllü öğretmenleri
aracılığı ve Milli Eğitim Bakanlığı desteği ile ‘çocukluk çağı kanseri
konusunda toplumun bilinçlendirilmesi’ için Türkiye’nin dört bir yanındaki
okullarda eğitimler planlanıyor. Bu konuda yayınlar hazırlanıyor.
Hayata Renk Ver Derneği Çapa Tıp
Fakültesi Çocuk Hematoloji Bölümü’nü Yeniliyor...
1999 depremi ile hasar gören bölüm o gün bugündür, eskiden
depo olarak kullanılan “geçici” yerinde faaliyet gösteriyor. Hastane
koşullarının yetersizliğinin üstüne bir de ailelerin maddi imkansızlıkları
eklenince içler acısı bir durum ortaya çıkıyor.
Şimdilerde bu bölüm, dernek gönüllüleri ve bağışçıların katkıları
ile kansorojen içermeyen özel boyalar ile rengarenk boyanmış, aydınlatmalarından
yataklarına kadar çocuk dostu haline getirilmiş durumda. Ayrıca, dernek
gönüllüleri tarafından devamlı yeni kitaplarla beslenen sevimli kütüphanesi, her daim çocuklar ve refakat eden anneler için dopdolu.
Bayramlarda ve yılbaşı gibi özel günlerdehediyeleri,
pijama, nevresim gibi elzem ve sık sık değiştirilmesi gereken malzeme
destekleri ve sıcacık gülümsemeleri ile Hayata Renk Ver Derneği üyeleri orada. ‘...çünkü çocuklar kanser ile kendileri
savaşamazlar!’
Minik Oğuz doğunca ne değişti? Her şey + Sağlığın her an elden
kayıp gidecek bir lütuf olduğunu öğrendim. Bir lütfa sahip olmak sorumluluk getirir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder