Milli
Eğitim Bakanlığı twitter hesabından duyurdu: ‘Yazma eğitiminde önümüzdeki yıl
(2017-2018) bitişik eğik el yazısıyla öğrenim yerine, dik temel harfler
kullanılacaktır.’
Ferman
el yazısı ise, bütün harfler bitişik ve sağa doğru eğik olacak! Yok ferman, temel
harfler ile yazı ise rüzgarda sallanan dallar misali harfler kat’a sağa veya
sola yatmadan, elektrik direkleri misali dim dik olacak!
Son
11 yıldır memleketimin minik elleri, bitişik, sağa eğik el yazısı ile yazmayı
öğrendiler. Yazı hayatının (kitap, dergi, gazete, internet) tamamına yakını
temel dik harflerden oluşurken, okumayı bile illa ki bitişik, sağa yatık el
yazısı ile öğrendiler. Bu büyük hedef doğrultusunda milyonlarca yeni hece,
hikaye, okul kitabı basıldı. Dik temel harflerle yazılı metinleri şakır şakır
okuyarak ilkokula başlayan çocuklar okumuyor kabul edildi.
Merak ediyorum...
2017-2018
eğitim-öğretim yılında cümle hala, ‘Ece teli telle, telle Ece telle, Ece Lal el
ele.’ mi olacak acaba? Dün bu cümle 10 kez sağa yatık bitişik el yazısı ile
yazılıyordu, bugün de. Yarın dik temel harflerle de aynı cümle mi yazılacak 10
kere acaba, farklı cümle mi?
Zira
açıklama şöyle idi: e, c, l ve t harfleri kıvrımlarından dolayı en kolay öğrenilen,
en çok kullanılan ve bitişik el yazısında birbirine en kolay bağlanan harfler
olduğu için, başlarda sadece içinde bu harfler geçen hecelerin, kelimelerin ve
cümlelerin yazılması ve okunması öğretiliyor. Zaman ilerledikçe bu harflere
kolay bağlanan sesler ekleniyor.
Anlam
kaygısı hak getire! Anlam bağlantısı olmasa da olur, yeter ki yazarken seslerin
kıvrımları birbirine kolayca eklene!
Önümüzdeki
yıl ne olacak?... Harfler artık özgür, birleşmek zorunda değil! İlkokul 1.
sınıftan beklenen kazanımlar, satırdan milimetrik de olsa aşağı veya yukarı
kaymamak, harfleri alt ve üst çizgiler arasına illa ki milimetrik sığdırmak mı
olacak hala?...
Yoksa
bir umut; harflerin şekilleri ile beraber minik zihinler de özgürleşecek mi?
Böyle bir plan, proje, istek var mı acaba?... Memleketimin minikleri temel dik
harflerle herhangi bir konuda kendi cümlelerini, paragraflarını, hikayelerini,
fikirlerini yazmayı öğrenecekler mi 2017-2018 eğitim-öğretim yılında acaba?...
Bahar
tatilimizin ilk haftasında babamızın memleketi Konya’ya gittik. Türkiye’de
okullar devam ediyordu tabi. Akşamüstü kuzenlerinin uzun uzun ödev zamanından
sonra Oğuz kısacık bir süre de olsa onlarla oynamanın keyfini çıkardı. Oğuz’un kuzenlerinin
biri 3. sınıfa, diğeri 1. sınıfa gidiyor. Çocuklar ödevlerini yaparken onları
izleme, defter ve kitaplarını inceleme fırsatım oldu.
İkisinin
de okul çantası kütük gibi. İçerisinde kitaplar, defterler, test kitapları, ek
test kitapları...
3.
sınıftaki Ceyda, haftasonu bile deneme sınavlarına gidiyor.
Sayfalar
dolusu, defterler dolusu yazmışlar ve yazmışlar. Öğretmen okumuş, onlar yazmış.
‘Burada ne anlatıyor?’ diyorum. ‘Bilmem...’ diyor. Ama sayfalar dolusu yazmış
ve de inci gibi bir el yazısı ile yazmış.
Test
kitaplarını açıyor, testlerini yapıyor. Sonra aynı test sorularını ve tüm şıklarını
el yazısı ile defterine geçirip bir de defterinde işaretliyor. ‘Bu neden doğru
cevap?’ diyorum. ‘Bilmeeeem...’ diyor.
Kompozisyonu,
yaratıcı hikayeyi, ikna metinleri yazmayı, bilimkurgu ya da bilimsel metin yazmayı
geçtim... Defterlerinde kendi düşüncesini ifade ettiği bir tek paragraf, kendi
kurduğu cümlelerden oluşan bir kaç satır, kendi yaptığı bir tanım, öğrendiği
bilgi ile hayatı birleştirdiği bir küçük çalışma yok. Verilen ödev, kitaptaki
konu sayfalarını inci gibi el yazısı ile deftere aynen geçirmek. Düşünmekle
vakit kaybetmeye gerek yok. Testlerde hızlı olan kazanır.
Kendi
çocukluğumu hatırladım. Öğretmenimiz, sosyal ya da fen bilgileri kitabında
çizdiği yerleri derste okur, biz de aynı yerlerin altını kendi kitaplarımızda
çizer, sonra da ödev olarak defterlerimize yazardık temel dik harfler ile.
Milli Eğitim sistemimizin pek çok çocuğuna armağanı nasırlı ve sola doğru biraz
yamulmuş bir orta parmaktır zira. Bizim
zamanımızda el yazısı ‘güzel yazı dersi’ adı altında 3. sınıfta öğretilirdi.
Harf
Devrimi kabul edileli 89 yıl olmuş... Memleketim hala ilkokullarda yazının
hangi tarafa eğik, ne taraftan birleşik, dik mi değil mi olduğunu konuşarak vaktini
geçirirmiş. Bir üst uzman kurul kurulmuş. Daha basit, yeni bir el yazısı icat
etmek için çalışacaklarmış. Eski bakan onu ister, yeni bakan bunu ister, bir o
yana, bir bu yana... Kim bilir bir sonraki bakan ne der?...
Kıssadan iki hisse...
El
yazısı ile hazırlanmış milyonlarca müfredat kitabı, hikaye kitabı ne olacak?...
Tabi ki şimdi temel, dik harflerle yenileri hazırlanıp basılacak. ‘O matbaacı
ben olmak isterdim.’ demeyen var mı aramızda?
Oğuz
ile dün okul dönüşünde arabada konuşuyorduk.
‘Anne,
biliyor musun 1. sınıftayken çok komik bir şey olmuştu. Mustafa öğretmene
sormuştu. Normal harflerle okumayı-yazmayı ne zaman öğreneceğiz?’ diye.
Öğretmenimiz de ‘3.sınıfta!’ demişti.
Ağlanacak
halimize gülelim, başka ne gelir elden?...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder