Çocuklar donmamış beton gibidir,
üzerine ne düşse iz bırakır.
(Haim Jinott)
2014’te memleketimin çocukları
Çalıştırılan çocuk sayısı 1 milyonun üzerinde, bunların % 45'i tarım işçisi. Çocuk işçilerin yarısı okuluna devam edemiyor. Sokakta çalıştırılan çocuk sayısı ise yaklaşık 500 bin ve dilendirilen çocuk sayısı 10 bin.
Türkiye'de sokakta yaşayan çocuk sayısı 3 bin.
Yoksul çocuk sayısı 4,5 milyonu aştı... 4,5 milyon çocuk okula gidemiyor.
Türkiye’de çocuk seks kölesi sayısı 50 bine ulaştı. Son 3 yılda taciz ve tecavüze uğrayan, adli mercilere yansıyan çocuk sayısı 70 bin. Son 4 yılda ise bu davalarda yaklaşık % 400 artış gerçekleşti.
Türkiye çocuk pornografisinin en yaygın olduğu ülkelerden biri.
Bu memlekette çocuk tacizinden bir yazar mahkum oldu. Belli bir
politik görüşe sahip diye nice meslektaşları tarafından koruma duvarına alındı.
Metre metre resmi binalardan sallandırıldı.
Bu memlekette tacize uğrayan kız çocuğunun ‘psikolojisinin etkilenmediği’
yönünde doktor, heyet raporları alındı. Elinden alınan çocukluğun, onurun değeri;
13 yıl, 1 ay, 15 gün olarak biçildi. Psikolojik ve sağlık sorunları nedeni ile o
yazar salıverildi. O, dışarıda iken 0-6 yaş arası 600 çocuk anneleri mahkum
olduğu için hapishanelerde büyüyor. Bu annelerden bazıları siyasi suçlu.
İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye’de çocuklar suça
sürüklenme, madde kullanımı gibi konularda hedef kitle haline geldi. 2013
yılında 273 bin 571 çocuk güvenlik birimlerine sevk edildi. 2012 yılına göre bu
oran yaklaşık %15 arttı.
Sadece resmi verilere göre çocuklarda uyuşturucu kullanımı 99 bine ulaştı.
Son 3 yılda kaybolan çocuk sayısı 27 bin.
Son 3 yılda çocuk gelin sayısı 130 bini geçti. Daha da geçse ‘Nüfus, bedeli ne olursa olsun büyüsün.’ anlayışı ile kimsenin kılını kıpırdatmaya niyeti yok.
Diğer yandan devlet hastanelerinde çocuk bölümlerinin durumu içler acısı. Bütün iyileştirme çalışmaları bir avuç gönüllü iyi yürekli insanın didinmesi ile... Bunda bile karşılaşılan yığınlarca engel var.
Bu memlekette bir hastanede ard arda ölen bebekler
karton kutulara konulup verilmedi mi anne-babaların ellerine?.. Ne oldu o
doktorlar, o başhekim?..
Kimse konuşmuyor. Kimse takip etmiyor. Arada bir gündeme
düşen haberler ikinci gün unutulup, unutturulup gidiyor.
Memleketimde eğitim?..
Eğitimin kalitesi açısından Türkiye’nin
dünyadaki yeri konusunda üç önemli çalışma var: PİSA, TİMMS ve PIRLS. Bunlardan
en yaygın olarak bilinen PİSA. 2012 sonuçlarında katılan 65 ülke arasında Türkiye
okuma sınavında 41., fende 43., matematik sınavında ise 44. oldu. Bu sonuçlar
OECD ülkelerinin çok altında. Öğrencilerin karmaşık ilişkiler kurmaları gereken,
daha üst düzey analiz ve yorum yapmaları gereken sınavın Seviye 6 bölümünde ise
öğrencilerimizin sadece %1’i başarılı.
Dünya Ekonomi Forumu’nun, 2014 Global Bilgi ve
Teknoloji raporunu göre ise Türkiye okur yazarlık bakımından dünya ülkeleri
arasında 67., eğitim sisteminin genel kalitesi bakımından ise 91. sırada.
Genel eğitim kriterleri değerlendirmesinde ise, Türkiye ne yazık
ki; Zimbabwe, Moldovya, Vietnam, Umman, Tayland gibi dünya ekonomisinde etkin
olmayan çoğu ülkenin gerisinde.
Devlet okullarındaki yabancı dil eğitimini göz önüne aldığımızda
ise yazıktır harcanan yıllara, paraya, sonra yara yara iki cümle
konuşamamaya...
Öte yandan her yıl değişen
eğitim sistemi, eğitim yılının ortasında değişen sınav sistemleri...
Memleketimin çocukları
üzerinden yapılan ince ince hesaplar... Nasıl yüz kızarmaz, vicdan rahatsız
olmaz?..
Peki 2015’e girerken biz neleri
tartışıyoruz?
Zorunlu Osmanlıca, ilkokullarda zorunlu din dersi...
Hatta ilkokul çocuğunun saçı, başı politika gündeminde... Ecdadının mezar
taşını okuyamayan kayıp nesil?..
İlk önce ecdadına yaraşan mezarlıklar kurun.
Ecdadının, memleketinin tarihi mirasına; taşına toprağına, havasına, suyuna,
ormanına sahip çıkın. Özgür düşünceye, sorgulama hakkına, dünya kalitesinde
eğitim alma hakkına, tertemiz bir hava soluma hakkına, sağlıklı, güvenli bir
ortamda yetişme hakkına, kaliteli sağlık hizmeti alma hakkına, engelli çocukların
eğitim hakkına, şu veya bu şekilde tacize uğramama hakkına, hakkı çiğnendiğinde
adaletin kanatları altında olma hakkına sahip çıkın.
Memleketimin çocuğunun içler acısı hali, kimin
gündeminde?
Umutlu yıllar!..
1 yorum:
Ebrucuğum merhaba.
Bir rastlantı sonucu gördüm blogunu.
Senin konuşmalarından az çok anlıyordum ama, tam bilmiyordum böyle güzel yazma yeteneğinin olduğunu.Tebrik ederim.Eskilerin deyimiyle mevzu(konu) can alıcı.Ortaya konuluşu(işlenişi) harika.Duyarlılığın ise her türlü övgüye değer.Çocuklar toplumların geleceğidir.Çocuklarını ihmal eden toplumların geleceği karanlıktır.O nedenledir ki;Cumhuriyetimizin kurucuları çocuklara ve gençliğe çok önem vermişlerdir.Sonra? sonrası"Saldım çayıra mevlam kayıra" misali geldik bu günlereeee...
Diger yazılarını da okuyacağım sırasıyla.Selamlar, sevgiler.
Yusuf
Yorum Gönder